Citation 2 özel jetinin pilotu François-Valéry Vannimenus ile röportaj.
Küresel sunum

- Ne kadar zamandır özel jet pilotusunuz?
Yaklaşık 25 yıldır, ama inişli çıkışlı bir kariyerim oldu.
- Hep bu işi mi yapmak istediniz, yoksa nasıl pilot oldunuz?
Evet, çocukluğumdan beri hep uçmak istemişimdir. Gerçekten keyif aldığım ve mesleğimi yapma arzumu doğrulayan ilk uçuşumu yapacak kadar şanslıydım.
- Eğitiminiz nasıldı?
Merville’de (kuzey Fransa) bulunan EPAG okulunda eğitim aldım. İki bölümden oluşuyor: Birincisi ATPL’yi geçmek için teorik, ikincisi ise pratik. Pratik kısımda ticari pilot yeterliliği ve aletli uçuş dahil olmak üzere birkaç aşama var. Sonuçta iki ila üç yıl sürüyor. 1997’de lisanslarımı aldım ama hemen havacılıkta çalışmadım. Birkaç yıl sonra temelli dönmeden önce farklı sektörlerde çeşitli işler yaptım.
- Hemen özel jet pilotu olabilir misiniz yoksa ticari havayolu pilotu olarak mı başlamak zorundasınız?
İkisi çok farklı şeyler; doğrudan özel havacılıkla başlayabilirsiniz çünkü ben öyle yaptım. Ben başladığımda durgun bir dönemdi ve havayolları işe alım yapmıyordu. Özel bir şahıs için uçma fırsatı buldum ve bir şey diğerine yol açtı, bir ağ geliştirdim ve bugüne kadar pişmanlık duymadan bu alanda kalmaya karar verdim.
- İlk uçuşunuz neydi?
Havacılıkta pek çok ilk uçuş vardır. İlk şirket uçuşumsa, sanırım 2002’de Lille ve Toussus arasındaydı. Tek başımaydım; hala küçük uçakları tek başınıza uçurabildiğiniz bir dönemdi. Şimdi, özellikle turbojetler ve turboproplarda, çoğu durumda iki kişiye ihtiyacınız oluyor. Kişisel bir bakış açısıyla, tek başınıza olduğunuzda çok şey öğreniyorsunuz, ancak bir sorun olması durumunda iki kişi olmak çok daha güvenli.
- Ne tür uçaklarla uçabilirsiniz?
Teoride hepsi, pratikte ise sadece kalifiye olduğum uçak; benim için bu Citation 2 (Cessna). Uçmak istediğiniz her modelde bir derecelendirmeden geçmeniz gerekiyor, ancak şirket düzenlemeleri yalnızca en fazla üç derecelendirmeye izin veriyor.
- Hâlâ eğitim görüyor musunuz?
Evet, eğitim sürekli devam ediyor. Her altı ayda bir belirli düzenleyici noktalar ve uçak kullanım teknikleri konusunda tazeleme eğitimleri veriliyor. Ayrıca uçuşun kritik aşamaları için eğitim aldığımız simülatörler de var. Yakın zamanda yeni navigasyon sistemlerinin (GPS tarzı) kullanımı konusunda eğitim aldım.
Ticari havacılık

- Pilotun işi nasıl değişiyor?
Kabinde bir yardımcı pilot ve bir de pilot vardır ve ikisi arasındaki fark kıdem ve sorumluluk meselesidir. Kaptan olmadan önce ikinci kaptansınızdır. Farkı görebilirsiniz çünkü kaptanların şeritlerinde dört çubuk (omuz hizasından görülebilir), yardımcı pilotlarınkinde ise üç çubuk vardır.
- Ticari ve iş havacılığı arasındaki temel farklar nelerdir?
Ticari havacılık çok daha düzenlidir; pilotların programları bir ay önceden bellidir ve genellikle aynı varış noktalarına uçarlar veya aynı zaman çizelgelerine sahiptirler. Özel havacılık ve iş havacılığı her gün değişir ve orada ne kadar kalacağınızı önceden bilemezsiniz. Her ikisinin de avantajları ve dezavantajları var, ancak ben iş havacılığını tercih ediyorum.
- Müşteri tabanınızda herhangi bir değişiklik fark ettiniz mi?
Sanmıyorum, hala aynı tarz insanlar, iyi insanlar, dikkat çekmemek isteyen pek çok insan var. Bunun dışında yılın zamanına göre değişiyor; tatillerde ailelerden daha fazla talep geliyor, iş insanları için durum böyle değil.
- Özel jet pilotu olmanın avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Tekrara dayalı olmaması hoşuma gidiyor. Daha küçük yapılarda aile yönü de var. Örneğin genellikle ortağınızı tanıyorsunuz. Ayrıca birkaç yıl sonra iyi para kazanabileceğiniz bir iş. Dezavantajlarına gelince, planlama eksikliği ve iş güvensizliği diyebilirim.
- Bize tipik bir gününüzden bahsedebilir misiniz?
Aslında tipik bir gün yok; her an yola çıkabilirsiniz. Ama genel olarak uçuştan iki saat önce evden çıkıyorum (bilgisayar çantam ve/veya valizimle) ve ikramları almak için restorana uğruyorum. Daha sonra uçuşla ilgili belgelerin çıktısını almak ve incelemek için ofise gidiyorum (uçuş planı, hava durumu, uçakta meydana gelmiş olabilecek arızaları kontrol etmek, vb.) Normalde yolcular kalkıştan yaklaşık on beş dakika önce gelirler. Onları karşılarız; ben onlara güvenlik brifingini verirken ve uçuşun nasıl işleyeceğini açıklarken yardımcı pilot onları kaldırıp çalıştırmakla ilgilenir. Yolcular geç kalırsa kalkışı erteliyoruz. Bu genellikle bir sorun teşkil etmez, ancak birkaç havalimanında ve belirli dönemlerde (özellikle hava trafik kontrolörlerinin grevleri sırasında) uçaktaki yolcularla birlikte bir saatten fazla beklememiz gerekebilir.
Uçuş sorunsuz bir şekilde gerçekleşir: uçağın parametrelerini düzenli olarak kontrol ederiz, yolculara her şeyin yolunda olup olmadığını sorarız, bazen sohbet ederiz. Varış noktasına vardığımızda, handling hizmetinden sonra (yani pistte havaalanı yardımı ve uçak bakımıyla bağlantılı hizmetler), kapılar açılır ve yolcular uçaktan inebilir. Daha sonra toparlama, temizlik ve yakıt ikmali ile ilgileniyoruz. Son olarak, aynı gün gidiş dönüş ise yolcuların dönmesi için havalimanında bekleriz, otele gider ve şehri ziyaret ederiz ya da boş döneriz. Genel olarak uçağı bir sonraki uçuşa hazırlamak yaklaşık bir saat sürüyor.
- İşinizde en çok neyi seviyorsunuz?
Seyahat etmek. Uçağın kontrolünde olmak ve uçmak. İnsanları görmeyi ve farklı şehirleri ziyaret etmeyi de seviyorum.
- İyi bir pilot olmak için hangi becerilere ihtiyacınız var?
Düzenli olmak, uzayda yolunu kolayca bulmak, açık olmak ve başkalarını dinlemek diyebilirim.

Kişisel sorular
- Profesyonel ve özel hayatınızı uzlaştırmakta zorlanıyor musunuz?
Evet, çok zor. Çok anlayışlı bir ortağa ihtiyacınız var. Bazen birkaç günlüğüne uzaklaşmanız, sabah erken veya gece geç saatlerde ayrılmanız gerekir. Ama bu yapılabilir.
- En iyi deneyiminiz neydi? Sizi en çok etkileyen uçuş hangisiydi?
Pek çok uçuş. Her uçuş farklıdır ve seçim yapmak karmaşıktır.
- En kötü deneyiminiz neydi?
En kötü deneyimim pilot eğitimi sırasında uçuşta buzlanmaydı. Uçağın üzerinde buz birikmiş ve bu da ağırlaşarak güç kaybına yol açmıştı. Pervanelerde de buz vardı ve bu tehlikeliydi.
- En sevdiğiniz ve en az sevdiğiniz iniş pistleri hangileridir?
Fas’ta, Errachidia’da bir pist var; burada bir dağ silsilesinin üzerinden uçarak varıyorsunuz, sonra bir su rezervinin üzerinden geçiyorsunuz ve sonunda çölle çevrili bir piste iniyorsunuz. Muhteşem bir manzara. Sion ve Innsbruck pistlerine inişler de çok güzeldir, çünkü dağların arasındaki bulutların ortasına varırsınız. Norveç fiyortları boyunca uzanan Alesund gibi size heyecan veren pek çok başka pist de var. İspanya’daki Sabadell’e inmeyi hiç sevmiyorum. Kısa bir pisti var ve havalandığınızda motor arızası yaşamamak için parmaklarınızı çapraz yapıyorsunuz çünkü etrafta evler var.
- Yolcularla çok fazla iletişiminiz oluyor mu?
Çok fazla değil. Kim olduklarına göre değişiyor; bazıları kendi aralarında konuşmayı tercih ediyor ve biz de genellikle onları yalnız bırakıyoruz. Diğerleri ise havacılıkla ilgilendikleri için gelip bizimle konuşuyorlar.
- En sevdiğiniz uçak hangisi?
Belirli bir favorim yok çünkü ne yazık ki hepsini denemedim. Şu anda Citation 2 kullanıyorum ve hoşuma gidiyor.
Gelecek
- Pilot olduğunuzdan bu yana iş havacılığında neler değişti ve gelecekte ne gibi değişiklikler olacağını düşünüyorsunuz?
Ekranların ve otomasyonun istilasıyla kokpitte her şey çok hızlı değişiyor. Ancak mesleğin temeli aynı kalıyor: yolcuları A noktasından B noktasına güvenli bir şekilde taşımak. Geleceğe gelince, bilmiyorum ama gittikçe daha fazla evrak işi ve kısıtlama var ve bu bir yük.
- Özel havacılıktaki yeni iş modelleri (ortak pilotluk / koltuk bazlı uçuşlar) hakkında ne düşünüyorsunuz? Hava brokerinin rolünün önümüzdeki yıllarda nasıl gelişeceğini düşünüyorsunuz?
Tanımadığı insanlarla birlikte olmak ve programlarını seçememek için yeterince yüksek bir fiyata özel uçak rezervasyonu yapmak isteyen çok fazla insan olduğunu sanmıyorum. Ortak pilotluğa gelince, bunu bir moda olarak görüyorum ancak düzenlemeler açısından sınırlı; bu tür faaliyetlerle bağlantılı ölümcül kazalar zaten oldu. Uçaklar, özellikle bakım söz konusu olduğunda, iş havacılığının çok katı düzenlemelerine tabi değildir. Brokerin rolüne gelince, bilmiyorum ama önümüzdeki yıllarda çok fazla değişiklik olacağını sanmıyorum. Değişiklikler kesinlikle yeni teknolojilerle, örneğin uygulamalar aracılığıyla daha fazla yönetimle bağlantılı olacaktır.
- Koronavirüsün sizin üzerinizde nasıl bir etkisi oldu?
Kişisel olarak benim için hiçbir şey değişmedi. Diğer meslektaşlarım çok sayıda ülkelerine geri dönüş ve tıbbi uçuş gerçekleştirdi. Bazı şirketler için hiçbir etkisi olmadı; bu talep edilen uçak modellerine bağlı.
- Garmin’in uçağın otonom olarak iniş yapmasını sağlayan Autoland sistemini hiç test ettiniz mi? Özel jetinizde mevcut mu?
Hayır, test etmedim ve uçağımda mevcut değil.
- Bunun gibi teknolojik yeniliklere güvenebilir misiniz?
Evet, çünkü bunu zaten yapıyoruz. Uçaklarda birçok şey otomatikleştirildi ve uçuşun çoğu otomatik pilotta yapılıyor.
- Pilotluğun geleceğinin giderek otomatikleşeceğini düşünüyor musunuz?
Maalesef evet, bundan kaçış yok. Her şey yolunda gittiğinde otomasyon harika, ancak bir sorun olduğunda bir alternatife ihtiyacınız var.
- Havacılıkta ekoloji vizyonunuz nedir?
Yakıt tüketimini azaltmak için her türlü motorizasyon tekniği var, hatta elektrikli olanlar bile var, ancak şu anda bunlara pek inancım yok. Daha fazla yorum yapmamayı tercih ediyorum.
- Son olarak, iletmek istediğiniz herhangi bir tavsiye veya mesajınız var mı?
İnsanlara ticari havacılıkla ilgilenmelerini tavsiye ederim. Geleceğin pilotlarına da cesaretle donanmalarını ve asla pes etmemelerini tavsiye ederim.