Baltra: %100 ekolojik, “yeşil” bir havalimanı.

Ekoloji ve çevreye saygı açısından örnek teşkil eden havalimanları olduğunu biliyor muydunuz? Çevreyi gelişiminin her aşamasına entegre ederek kendini diğerlerinden ayıran bir havalimanı var. Bu Baltra havalimanıdır. Ekoloji, havacılık sektörünün kaygılarının merkezinde yer almaktadır. Önümüzdeki yıllarda, ekoloji açısından bu iyi öğrenci artık istisna olmaktan çıkmalıdır. AEROAFFAIRES, Baltra havalimanının nasıl dünyanın ilk %100 yeşil havalimanı haline geldiğini açıklıyor.

Baltra havaalanı: birkaç temel gerçek.

Ekvador‘dakiGalapagos takımadalarında bulunan dünyanın en yeşil havalimanı Blatra adasındayer almaktadır. Havalimanının gerçek adı Seymour Havalimanı’dır.İkinci Dünya Savaşı sırasında eski bir Amerikan askeri üssü olan bu havalimanı Japonlara karşı bir savunma üssü olarak kullanılmıştır.

1985 yılına kadar Baltra, tüm Galapagos adalarına hizmet veren tek havalimanıydı veSeymour, dünyada “yeşil havalimanı” olarak tanımlanan ilk havalimanı oldu. Bu , 2012 yılındatahmini 40 milyon dolara mal olan tam bir revizyonun ardından gerçekleşti. 2013 yılının Mart ayında Baltra adasındaki yeni havalimanının resmi açılışı yapıldı.

2014 yılında USGBC (Birleşik Devletler Yeşil Bina Konseyi) tarafından “Leed Gold” etiketi ile ödüllendirilerek dünyanın en yeşil havalimanı olmuştur.Bugün Baltra havalimanının 2,400 m uzunluğundatek bir pisti bulunmaktadır. 6,000 m²’lik binalar dünyanın her yerinden gelen uçakları karşılamaktadır.Havalimanını her yıl yaklaşık 400.000 yolcu kullanmaktadır.

Baltra neden %100 yeşil?

Havalimanını inşa etmek için kullanılan malzemeler %100 ekolojiktir:

Havalimanı tamamen geri dönüştürülmüş veya çevre dostu malzemelerden inşa edilmiştir. Ahşap ve volkanik taş, havalimanının yapısının temelini oluşturuyor. Güneş panelleri ve 3 rüzgar türbini havalimanının enerji üretimini sağlıyor.

Havalimanı çevresini kullanıyor ve yenilenebilir enerji üretmek için adadaki güneş ve rüzgârdan yararlanıyor.

Son olarak, dünyanın en yeşil terminali %80 oranında yeniden kullanılan malzemeler kullanılarak inşa edilmiştir. Bu malzemeler, özellikle de taş ve ahşap, eski binalardan gelmektedir. Lavabo ve tuvaletlerden gelen su arıtılarak yeniden kullanılıyor ve çevredeki bitki örtüsünü sulamak için kullanılıyor.

Çevresini ve ekosistemi dikkate alan %100 ekolojik bir havalimanı:

Baltra havalimanı, enerji ve inşaat performansının yanı sıra pistlerin ve havalimanı faaliyetlerinin yakınında yaşayan ekosistemi de korumaya özen göstermektedir. Uzman ekipler türlerin korunması konusunda eğitilmiştir. Bir iguana pisti geçmeye karar verdiğinde, bir pist çalışanı onu alır ve hayatta kalabileceği bir yere götürür.Ayrıca, yüzlerce tür yeniden tanıtılmıştır.Butürlertüm havalimanı personeli tarafından korunmaktadır.

Klimasız bir terminal.

Baltra havaalanında, terminalde klima yoktur. Güvenlik nedeniyle sadece makine dairesinde klima var. Klima sisteminde Pasifik Okyanusu’ndan çıkarılan soğuk deniz suyu kullanılıyor. Bu da enerji tasarrufu sağlıyor. Havalimanı binasını klimasız inşa etmeyi tercih etti. Peki yolcuları nasıl serin tutuyorsunuz? Havalimanının yapısı, binanın rüzgâra izin verecek ve doğal bir klima sistemi görevi görecek şekilde tasarlandı. Bu yenilikçi projenin arkasındaki mimar biyoiklim konusunda uzman. Kendisi, “%100 yeşil” taahhüdüyle ödül kazanan bu alanın tasarımından sorumluydu.Havaalanı faaliyetlerinin performansını korurken yeşil ve %100 ekolojik havaalanları inşa etmek mümkün. Baltra havaalanı bunun kanıtıdır. Ancak bunun için know-how ve bütçe gerekiyor. Yarının çevresel zorluklarının üstesinden gelmek için havalimanlarının Galapagos Adaları’nda halihazırda yapılanlardan ilham alması gerekecek. Tüm havacılık sektörü yeşil havalimanlarının norm haline gelmesini sağlamak için çalışıyor.